MAHKEMESİ :Diyarbakır Aile MahkemesiTARİHİ :07.05.2012 NUMARASI :Esas no:2011/196 Karar no:2012/761Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı tarafından, 06.08.2004 tarihinde açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 20.02.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı, bu ret kararının kesinleşmesinden sonra eşi aleyhine 04.08.2008 tarihinde açmış olduğu nafakaya ilişkin dava dilekçesinde, daha önce lehine hükmedilmiş olan nafakayı icraen tahsil etmekte olduğunu belirterek arttırılmasını istemiş, sözü edilen nafaka arttırım davasında gösterdiği tanıklar da kocanın İzmir'e yerleştiğini ve bir başka kadınla beraber yaşadığını, kadının ise Diyarbakır'da oturduğunu ifade etmişlerdir. Öte yandan davalı kadın tarafından 23.10.2010 tarihinde açılan ikinci nafaka arttırım davasında dinlenen davacı tanığı Hasine de, davacının eşyalarını alıp İzmir'e yerleştiğini, o günden beri hiç görmediğini, davalının ayrı yaşadığını bildirmiştir. Bu olaylar ve tanık beyanlarından, tarafların daha önce açılıp retle sonuçlanan davadan sonra ortak hayatı kurmak amacıyla bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Bu halde Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesindeki şartlar gerçekleştiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.