Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6443 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9266 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Zile Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :11.02.2011NUMARASI :Esas no:2009/378 Karar no:2011/95Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı -karşı davalı koca tarafından kusur, manevi tazminat talebinin reddi ve nafaka yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise ziynet eşyalarının iadesi, birleştirme kararı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Her iki tarafın boşanma davası yönünden;Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2-Tarafların temyizine hasren yapılan incelemeye gelince;a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b) Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların 30.05.2009 tarihinde nişanlandıkları, 09.07.2009 tarihinde nikah akdiyle evlendikleri anlaşılmaktadır. Evlilik birliği fiilen kurulmamış olsa bile nikah aktinin gerçekleşmesiyle birlikte eşler evlenme statüsüne tabi olur ve eşler arasında evlilikten kaynaklanan hukuksal ilişkilere evlenmeye ilişkin hükümler (TMK. md. 145- 281) uygulanır. Bunun sonucu olarak; evlenmenin gerçekleşmesiyle birlikte eşlerin nişanlılık statüsü (TMK. md. 118-123) sona erdiğinden; nişanlılık dönemiyle ilgili hak ve borçlar da kendiliğinden düşer. Açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalı kocanın nişanlılık dönemiyle ilgili ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde açıklanan sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Halil'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Fatma'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.