Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6404 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22774 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Nevşehir Aile MahkemesiTARİHİ :11.06.2013 NUMARASI :Esas no: 2012/708 Karar no:2013/395 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından kusur belirlemesi, davacı-davalı kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece. evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında, davalı-davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu belirtilip, davacı- davalı kadının davası kabul edilerek Türk Medeni Kanununun 166 1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ise de: yapılan yargılama ve toplanan delillerden, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya sebep olacak nitelikte tarafların kusurlu davranışlarının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır, Terk hukuki nedenine dayalı bir boşanma davası açılmadıkça tarafların ayrı yaşamaları boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Bu nedenlerle davacı- davalı kadının da davasının reddi gerekirken; kabulü yanlış olmuşsa da, davalı- davacı kocanın boşanma konusunda bir temyizi bulunmadığından, bozma konusu yapılmamış; yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasında, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına (TMK.md, 175) göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur. b-Maddi ve manevi tazminata hükmedebilmek için; tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK.md. 174/1-2). Toplanan delillerden; boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-davacı kocaya kusur olarak yüklenebilecek bir davranışın varlığının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, kusur tespitinde hataya düşülerek davacı-davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple davacı-davalı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.