MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, diğer taraf da temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunmuştur (HUMK m.433/2). Hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafın, temyize cevap dilekçesindeki temyiz itirazlarının incelenebilmesi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gün içinde cevap verilmesi halinde mümkündür (HUMK m.433/2). Aksi halde, süresinden sonra verilen cevap dilekçesindeki temyiz itirazları dikkate alınamaz. Davacının temyiz dilekçesi diğer tarafa 13.06.2016 günü tebliğ edilmiş; karşı taraf, hükme ilişkin itirazlarını da ihtiva eden temyize cevap dilekçesini, yasal on günlük süreden sonra 27.06.2016 günü vermiştir. Bu durumda, davalı erkeğin katılma yoluyla temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece verilen ilk hüküm "davacı kadının, ortağı olduğu iddia edilen ... A.Ş.'nin ortağı olup olmadığı, ortağı ise bu şirketten düzenli ve sabit bir gelirinin olup olmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş fakat gerekli araştırma yapılmadan, şirket geliri ile kâr veya zararı belirlenmeden, gelir varsa miktarının kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılmadan hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, erkeğin temyiz itirazlarının ise (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.