Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6354 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22794 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ankara 5. Aile MahkemesiTARİHİ :16.07.2013 NUMARASI :Esas no:2012/1180 Karar no:2013/944 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davacı kocanın davalıya hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, davalı kadının ise sebepsiz yere evi terk ettiği ve eşine hakaret ettiği belirtilerek taraflar eşit kusurlu bulunarak boşanmaya karar verilmiş ise de; toplanan delillerden; davalı kadının evi iki defa terk etmesine rağmen eşinin daveti neticesinde müşterek haneye döndüğü ve evlilik birliğinin bir süre daha devam ettiği, son ayrılıklarında ise davalı kadının darp edilmesini müteakip müşterek haneden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Böylelikle hoşgörü ile karşılanan müşterek haneyi terk olgusunun artık davalı kadın açısından kusur olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı gibi eşinden şiddet gören davalı kadının evi son terk edişinin de sebepsiz olduğu ileri sürülemez. Bu kabule göre de, eşine hakaret eden kadına nazaran , eşine şiddet uygulayan ve hakarette bulunan davacı koca; boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurludur. Mahkemece tarafların eşit kusurlu bulunmalarına yönelik kusur tespiti yerinde değil ise de; verilen boşanma kararı kadının az da olsa kusurlu olması ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluşmuş bulunması nedeniyle sonucu itibarıyla doğru olmakla, boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesinin düzeltilmek suretiyle (HUMK md. 438/son ve HMK md. 370/son) onanmasına karar verilmesi gerekmiş ve buna bağlı olarak davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4, TBK md. 50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat (TMK md. 174/1) verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata (TMK md. 174/2) hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple hükmün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.