Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6337 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22844 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Emet Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :25.06.2013NUMARASI :Esas no:2012/118 Karar no:2013/216Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından kendi reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakaların ve tazminatların miktarları, kişisel ilişki, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Mahkemece; " evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca kocanın kusurlu davranışlarıyla ulaşıldığı" gerekçesiyle; koca tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmiş, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ve nafakaya hükmedilmiştir. Davacı-davalı kocanın bağımsız ev açmadığı, eşine fiziki şiddet uyguladığı, eşi ve eşinin ailesine hakaret ettiği sabit ise de; davalı-davacı kadının da kocasına "sen orospulara layıksın, aynayı al da kılığına bak" diyerek hakaret ettiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca, her iki tarafın kusurlu tutum ve davranışlarıyla ulaşıldığının kabulü gerekir. Ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-davalı koca ağır kusurludur. Bu halde, kadın da boşanma davası açarak boşanmayı talep ettiğine göre, davalı-davacı kadının koca tarafından açılan boşanma davasına karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, kocanın davası bakımından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki şartların gerçekleştiği gözetilerek, koca tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerekirken, bu davanın reddi doğru görülmemiştir. Ne var ki, kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü, koca tarafından temyiz edilmediğinden boşanma gerçekleşmiş, koca tarafından açılan boşanma davasındaki boşanma talebinin esası hakkında gelinen bu aşamada bir karar verilmesine artık gerek kalmamıştır. Hal böyle olmakla birlikte, davacı-davalı kocanın boşanma davasının konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine lüzum bulunmasa dahi, davacı-davalı (koca)'nın dava açmakta haklı olduğu gözetilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin buna göre takdir ve tayininin gerektiği açıktır (HMK. m. 331/1). Bu bakımdan kocanın boşanma davasının bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.3-Davalı-davacı kadın, cins ve adetlerini bildirdiği ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerine karşılık şimdilik 20.000,00 TL'nin iadesini talep etmiştir. Davacı-davalı koca ise cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmının (5 büyük altın ve 3 adet bilezik) Afyon ilinde yüksek lisans yaparken müşterek evin ihtiyaçları için bozdurulduğunu belirtmiştir. Somut olayda bozdurulan ziynet eşyalarının kadın tarafından iade edilmemek üzere kocaya verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda bozdurularak harcandığı davalı koca tarafından ikrar edilen ve dava dilekçesinde talep konusu edilen 5 adet büyük altın ve 3 adet bilezik yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekirken, tümü ile reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. -SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı koca yararına, 3. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, ziynetlere yönelik vekalet ücretinin bozma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 3. bentte oyçokluğuyla diğer hususlarda oybirliğiyle karar verildi.