MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile ) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması-BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı-karşı davalı erkeğin birleşen boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Tarafların delillerinin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın hukuki vasıflandırılmasında yanılgıya düşerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.2-Davalı-karşı davacı kadının nafakanın kaldırılması davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince;a-Ortak çocuk Yusuf'un dava öncesinde annesiyle yaşadığı, dava esnasında da annesinde yaşamakta iken davacı-karşı davalı baba tarafından geçici velayet davası açılması üzerine, Nizip Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2008/664 esas, 2010/236 karar sayılı ilamı ile geçici velayetin babaya verildiği ve temyiz edilmeyerek kesinleştiği, bu karar üzerine ortak çocuk Yusuf'un 2010 yılı Ağustos ayında babaya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken ortak çocuk Yusuf lehine verilmiş olan tedbir nafakasının 2010 yılı Ağustos ayından itibaren kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, hangi tarihten itibaren kaldırıldığı anlaşılmayacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.b-Mahkemece verilen ilk hükümde davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen nafakanın indirilmesine karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının temyizi üzerine; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 07/07/2011 tarih 2011/8813 esas, 2011/12014 karar sayılı ilamı ile "davalıya babasından intikal ettiği ileri sürülen tarlaların hangi tarihte intikal ettiği, bu taşınmazlardan davalının gelir elde edip edemeyeceği, edecekse ne kadar gelir elde edebileceğinin tesbiti yapılmadan ve önceye nisbeten davalının mali durumunda nafakanın indirilmesini gerektirecek şekilde değişiklik olup olmadığı, tam ve sağlıklı olarak araştırılıp, tartışılmadan eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle" bozulmuştur. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. O halde mahkemece Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda kadının babasından intikal eden mallardan düzenli ve yeterli gelir elde edip etmediği araştırıldıktan sonra kadının usulü kazanılmış hakları da gözetilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.), (2-a), (2-b) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanma davasının esası ve fer'ileri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekeceğinden davalı kadının boşanma davasına ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.