Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6265 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22419 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Tavas Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :24.06.2013 NUMARASI :Esas no:2011/143 Karar no:2013/293 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı, evlenmeleri sırasında eşinin "evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğunu" ileri sürerek, evliliğin bu sebeple butlanına karar verilmesini istemiş; mahkemece istek kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar 28.02.2011 tarihinde evlenmişlerdir. Tavas Devlet Hastanesinden alınan 30.06.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda; davalının atipik psikoz hastalığı bulunduğu, tedavi edilmeden evlenmesinin uygun olmayacağı, Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkalığının 25.07.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda ise; davalının sınırda mental kapasitede olduğu tedavisinin mümkün olmadığı bildirilmiş; davalının vesayet altına alınması için mahkemece yapılan ihbar üzerine, Denizli 1 Sulh Hukuk Mahkemesince alınan Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığının 18.02.2013 tarihli sağlık kurulu raporunda ise davalıda mental kapasitede bulunduğu vesayet altına alınması istenen davalı kadının aklen sağlam olduğu bildirilmiş Sulh Hukuk Mahkemesince de bu rapor uyarınca daval??nın vesayet altına alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Raporlar arası çelişki mevcuttur. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK. md. 145/2-3). Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı, sonradan iyileşen eşe aittir (TMK. md. 147/2). Vesayet dosyasında alınan raporda "davalının aklen sağlam" olduğu ifade edildiğine göre, davalının ayırt etme gücünü sonradan kazanmış veya akıl hastalığının iyileşme sürecinde olması ihtimal dahilindedir. İyileşme veya ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde de, Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmüne göre, dava hakkı ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşene ait olacaktır. O halde, davalının dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek ilgili ihtisas dairesinden evlenme sırasındacede akıl hastalığının bulunup bulunmadığı, varsa hastalığının iyileşmiş olup olmadığı konusunda rapor alınmalı, davalı iyileşmiş ise Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmü de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.