Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6235 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23078 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Fethiye 3. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :21.03.2013NUMARASI :Esas no:2011/852 Karar no:2013/128 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ve nafakalar yönünden; davalı (koca) tarafından ise kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, buna esas alınan kusur belirlemesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının kusura ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; a)Davacı, 9.10.2012 tarihli dilekçesiyle davalıdan 50.000 TL. tazminat talep etmiş, gerektirici sebep olarak hem gördüğü eziyetlere hem de mevcut menfaatlerin zedelenmiş olmasına dayanmıştır. Bu halde, talep edilen miktar, hem maddi, hem de manevi tazminatı kapsamaktadır. O halde; talep edilen miktarın ne kadarlık kısmının maddi, ne kadarının da manevi tazminat olduğu hususunda davacıdan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31'nci maddesi çerçevesinde açıklama istenip, yapılacak açıklamaya göre maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, miktara ilişkin bu belirsizlik giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. b)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. c)Davacı, 3.2.2012 tarihli dilekçesinde boşanma talebini yineledikten sonra kızı ve kendisi için aylık 450 TL. nafaka talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinde çocuk için 150 TL. nafakaya hükmedilmesini istediğine göre, sonradan verilen 3.2.2012 tarihli dilekçede yer alan nafaka talebinin çocuk için talep edilenin üstünde kalan bölümünün boşanmadan sonra yoksulluk nafakası niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Bu bakımdan davacının yoksulluk nafakası talebi mevcuttur. Öyleyse davacının bu talebi hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun nazara alınmaması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin (a, (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, (a) bendindeki bozma sebebine göre tarafların manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kocanın diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.