Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6214 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 16837 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Mazgirt Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ :4.10.1989NUMARASI :Esas no:1983/6 Karar no:1983/9Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1- İstek, 1.2.1975 doğumlu S.K.hakkında yürürlükten kaldırılan 6972 sayılı “Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun”'a göre 3.3.1983 tarihinde alınan “koruma kararının” kaldırılmasına ilişkindir. Küçüğün annesi Adile Kaya, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne 29.6.1989 tarihinde başvurarak, koruma kararının kaldırılmasını istemiş; Sosyal Hizmetler Müdürlüğü de yaptırdığı sosyal inceleme raporunu da ekleyerek koruma kararını veren Sulh hakiminden 19.9.1989 tarihinde koruma kararının kaldırılmasını talep etmiş, sulh mahkemesi evrak üzerinde yaptığı inceleme sonucu çocuk 18 yaşını tamamlamadan önce 4.10.1989 tarihinde koruma kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Bu karar, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Van Kız Yetiştirme Yurdu Müdürlüğüne 16.10.1989 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak çocuğun yasal temsilcisine herhangi bir tebligat yapılamamıştır. Hakkındaki koruma kararı on sekiz yaşını bitirmeden önce kaldırılan S. K., kararı veren Sulh mahkemesine gönderdiği 19.6.2009 tarihli dilekçe ile, kaldırma kararının temyizen bozulmasını istemiştir. Koruma kararı, 6972 sayılı “Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanuna" göre sulh mahkemesince 3.3.1983 tarihinde verilmiş, çocuk onsekiz yaşını doldurmadan 2828 sayılı yasanın 24. maddesine uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı 2828 sayılı yasanın 24. maddesine dayanılarak verilmiş ise de; karar tarihinden sonra 18.1.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6. maddesinin 2. fıkrası, 15.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında; korunmaya muhtaç çocuklar hakkında koruma kararı alma, koşullarının varlığı halinde alınmış olan koruma kararını kaldırma veya değiştirme, bir başka tedbire çevirme görevi; suça sürüklenen çocuklar bakımından çocuk mahkemelerine; bunların dışındaki korunmaya muhtaç diğer çocuklar bakımından ise aile mahkemesine, aile mahkemesi bulunmayan yerlerde ise, davaya bu sıfatla bakmak üzere asliye mahkemesinin görevine verilmiştir. Bu açıklama karşısında görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2- Kabule göre de; Koruma kararının kaldırılmasına ilişkin istek, koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle de ilgilidir. Bu nedenle davanın, hakkında koruma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin olmamış ise yasal temsilciisne (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp, yasal çerçevede değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. Olayda, koruma kararı, davacı kurumun başvurusu üzerinde evrak üzerinde yapılan inceleme ile kaldırılmış, çocuğun yasal temsilcisine husumet yöneltilmediği gibi, karar da bunlara tebliğ edilmemiştir. Hakkında koruma kararı verilmiş olan çocuk daha sonra ergin olduğuna göre, husumet ona yöneltilmeden gösterdiği takdirde delilleri toplanmadan karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.