Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6101 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14596 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin, ön inceleme aşaması tamamlanana kadar, davalı-karşı davacı kadının kendisine şiddet uyguladığı vakıasını ileri sürmediği anlaşılmaktadır. Usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan bir vakıa esas alınarak davalı-karşı davacı kadına kusur yüklenemez. Mahkemece davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen intihara teşebbüs eylemi ise ispatlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Ne var ki, hükmün bu bölümü temyizin kapsamı dışında bırakıldığından bu husus bozma sebebi yapılmamış, tenkit edilmekle yetinilmiştir.2- Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Dava dilekçesinde; davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin gösterilmesi gereklidir (HMK m. 119/1-e). Mahkeme, tarafların ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde dayanılmayan vakıaları kendiliğinden inceleyemez. Dava sebebi ve dayanağı vakıalar açık ve somut şekilde ispata ve karşı tarafın savunmasına elverişli olarak ortaya konmalıdır. Davacı-karşı davalı erkek, ön inceleme aşaması tamamlanana kadar, davalı-karşı davacı kadının kendisine şiddet uyguladığı vakıasını ileri sürmemiştir. Usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan bir vakıa esas alınarak davalı-karşı davacı kadına kusur yüklenemez. Mahkemece davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen intihara teşebbüs eylemi ise ispatlanamamıştır. Davacı-karşı davalı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarının yanında birlik görevlerini de yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek tam kusurludur. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilecek yerde, reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.