Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6054 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21456 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile MahkemesiTARİHİ : 16/06/2014ESAS-KARAR NO : 2012/753-2014/431 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, kusur belirlemesi, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı, diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden, davacı tarafından ise lehine hükmedilen tazminatların miktarı ve velayete ilişkin düzenleme yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.2-Davalının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;a-Mahkemece, "evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında davalının tam kusurlu olduğu" kabul edilmiş davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Oysa davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı tutum ve davranışı yanında, davacının da eşini bıçakla yaralamaya kalkıştığı, hakaret ve tehdit ettiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların aynı oranda kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusur halinde maddi ve manevi tazminata hükmedilemez. Bu husus nazara alınmadan davacı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır.b-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha fazla olmamak koşuluyla diğer taraftan geçimi için süresiz olarak nafaka talep edebilir (TMK m. 175) Davalının çalışmadığı, herhangi bir gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı yapılan soruşturma ve toplanan deliller ile gerçekleşmiştir. Bu durumda kusuru daha ağır olmayan davalı yararına davacının mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir ve tayini gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin (a) ve (b) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.