Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5976 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21359 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ : 27/06/2014ESAS-KARAR NO : 2013/512-2014/378 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek eş tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafakalar ve velayetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkek eşin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, davacı kadın eşin tespit edilen ekonomik ve sosyal durumuna göre yoksul duruma düşeceği gerekçesiyle kadın eş yararına aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; dosya arasında bulunan sosyal inceleme raporunda davacı kadının .......... adlı iş yerinde çalıştığını beyan ettiği ve yine hükme esas alınan Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/65 esas ve 2013/599 karar sayılı dosyasında adı geçen iş yerine, davacı kadın eşin çalışıp çalışmadığına ilişkin yazılan yazıya 13.03.2013 ten beri asgari ücretli olarak çalıştığına ilişkin cevap verildiği görülmüştür. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının davacı kadın eşin yararına gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, davacı kadın eşin yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir.3-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. .../...Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı kadın eş tarafından yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.