Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5960 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23178 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Alanya l. Aile MahkemesiTARİHİ :28.06.2013NUMARASI :Esas no:2012/302 Karar no:2013/795 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafaka talebinin reddi ile kadın yararına verilen nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat talebi hakında hüküm kurulmaması ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-karşı davalı koca 17.07.2012 tarihinde açıtığı boşanma davasında dava dilekçesiyle manevi tazminat (TMK.md.174/2) ve yoksulluk nafakası (TMK. Md. 175) isteğinde bulunmamış, bu isteğini ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 15.02.2013 havale tarihli dilekçeyle ileri sürmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesi "taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön önceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir veya değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir. Belirtilen Kanun maddesinden açıkça anlaşılabileceği gibi, davacı-karşı davalı koca manevi tazminat ve nafaka konusunda iddiasını (talep sonucunu) süresinden sonra genişletmiş olup; davalı-karşı davacının bu konuda açık muvafakati olmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir "ıslah” işlemi de mevcut değildir. O halde; davacı-karşı davalı kocanın tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde taleplerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadın 30.01.2013 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasından önce, 28.01.2013 tarihinde 100.000 TL manevi tazminat isteğinde bulunduğu halde, davalı-karşı davacının bu talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.