Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5780 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3697 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Tunceli Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :14.09.2009 NUMARASI :Esas no: 2009/101 Karar no:2009/460#Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 20.12.2010 gün ve 20276-21497 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 1-Mahkemece; davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, davalı lehine dava tarihinden itibaren tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmolunmasına karar verilmiş; hüküm, davacının temyizi üzerine Yargıtay'ca "davacının temyiz dilekçesinin davadan feragat niteliğinde olduğu" belirtilerek "bu hususta bir karar verilmek üzere" bozulmuştur.Davacı karar düzeltme talebinde bulunmuş; buna ilişkin dilekçesinde; temyiz talebinin Yargıtay'ca yanlış anlamlandırıldığını, boşanma davasından feragatinin olmadığını, hükmün boşanmaya ilişkin bölümünü temyizin şümulü dışında tuttuklarını, temyiz itirazlarının maddi ve manevi tazminat ile nafakaya ilişkin olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemiştir. Gerçekten de davacının temyiz dilekçesinde davadan feragat edildiğine ilişkin açık bir beyan veya bu anlama gelebilecek bir ifade bulunmadığı halde, yanılgı sonucu bu dilekçenin davadan feragat olarak değerlendirildiği, bozma ilamının yanılgıya dayalı olduğu görülmekle; davacının karar düzeltme isteği bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne; Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına; davacının tazminatlar ve nafakalara ilişkin itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir.2-Davacının tazminatlar ve nafakaya ilişkin itirazlarının incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı orantısız ve çoktur. Daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4.maddesi gereğince davacının karar düzeltme isteğinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 20.12.2010 tarihli 2009/20276 esas 2010/21497 karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda (2.) maddenin (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda (2.) maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.