Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5701 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22263 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile MahkemesiTARİHİ :08.07.2013NUMARASI :Esas no: 2012/939 Karar no:2013/725 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafında temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kocanın Türk Medeni Kanununun 149/2. maddesi uyarınca evliliğin iptali ile ilgili ret hükmüne yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kocanın diğer temyiz itirazlarına yönelik incelemeye gelince;Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK.md.33). Davacı koca, 23.10.2012 tarihli dava dilekçesinde; öncelikle Türk Medeni Kanununun 149/2. maddesi uyarınca, davalı kadının, davacı koca ile birlikte yaşamasını çekilmez hale getirecek derecede yanılmasına neden olacak bir durumu bulunduğunu belirterek evliliğin nispi butlan ile iptaline, bu mümkün olmadığı takdirde davalıda bulunan bazı ruhsal davranış ve fizyolojik bozukluklar gibi rahatsızlıkların davacıdan gizlendiği gerekçesi ile aynı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca evliliğin nispi butlanına karar verilmesini, aksi takdirde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçesi ile boşanmaya ve mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine (TMK.md.206) karar verilmesinin talep etmiştir. Mahkemece, davacı kocanın Türk Medeni Kanununun 149/2. maddesine dayanan yanılma nedenine dayalı evliliğin butlanı ile ilgili talebinin tarafların delilleri değerlendirilerek, reddine karar verildiği, ancak, davacı kocanın, davalıda ruhsal bozukluk ve fizyolojik rahatsızlık olduğunu, bu rahatsızlıkların evlilik sırasında kendisinden saklanarak aldatıldığını ileri sürüp Türk Medeni Kanununun 150/2. maddesi uyarınca evliliğin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu taleple ilgili bir değerlendirme yapılıp karar verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, davacı kocanın bu yöndeki talebinin de değerlendirilerek, bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 3-Yukarıda açıklandığı gibi, davacı kocanın taleplerinin terditli olduğu, öncelikle evliliğin nispi butlan nedeniyle iptali, aksi halde boşanmaya (TMK.md.166/1) karar verilmesini istediğine göre, her talep ile ilgili ayrı ayrı karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, öncelikle evliliğin iptali konusunun incelenip karar verilmesi, bu talebin reddi halinde boşanma talebinin değerlendirilip olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Hal böyle iken; davacının bu talebi ile ilgili karar verilmemesi yanlış olmuştur. 4-Davacı koca aynı dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 206. maddesi uyarınca “mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesinide talep etmiştir. Bu talep boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, ayrıca harca tabidir. Yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Davacının mal rejiminin değiştirilmesi yönündeki talebi ile ilgili maktu peşin harç (karar ve ilam harcı) alınmamıştır. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe mütakip işlemler yapılmaz (Harçlar Kanunu md.30-32). Mahkemece, davacıya noksan harcın tamamlatılması konusunda takip eden celseye kadar süre verilip tamamlanması halinde, bu konudaki talebi ile ilgili delillerin değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik harç tamamlanmadan isteğin esası ile ilgili hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halide yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.