MAHKEMESİ :Konya l. Aile MahkemesiTARİHİ :30.12.2011NUMARASI :Esas no:2010/983 Karar no:2011/1383Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan “kişisel ilişlkinin kaldırılması” davası ile, davalı tarafından açılan “kişisel ilişkinin genişletilmesi” ve “velayetin değiştirilmesi” davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (anne) tarafından, kendi davası ve davalı tarafından açılan “kişisel ilişki süresinin genişletilmesine” ilişkin dava hakkında verilen kararlar ve davalı-davacı yararına takdir edilen vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmekle, duruşma için belirlenen 5.3.2013 günü temyiz eden davacı-davalı ... İle karşı taraf vekili ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin ince1enerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların evliliği iptal kararıyla sona ermiş, ortak çocuğun velayeti davacı-davalı (anne)'ye bırakılmış, baba ile çocuk arasında “yatılı” kalmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmiş, karar 14.5.2010 günü kesinleşmiştir. Davacı-davalı (anne); babanın “kronik şizofreni” hastası olduğunu, nitekim evliliklerinin de bu sebeple iptaline karar verildiğini, çocukla baba arasında iptal kararıyla kurulan kişisel ilişkinin, çocuk için can güvenliği ve psikolojisi açısından ciddi tehlike arzettiğini ileri sürerek kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davası ile davalı-davacı (baba) tarafından açılan ve birleştirilerek görülen velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkin dava da reddedilmiş, “kişisel ilişki süresinin uzatılmasına” ilişkin dava ise kabul edilmiştir.Hüküm, davacı-davalı (anne) tarafından temyiz edilmiştir.Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği taktirde, kısıtlanabilir veya engel olunabilir. (Çocuklarla Kişisel İlişki Tesisine Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4) Türk Medeni Kanununun 324. maddesi gereğince de; kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya anne ve baba bu haklarını yasal yükümlülüklerine ve bundan beklenen amaca aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. Davalı-davacı (baba)’nın “kronik şizofreni ” hastası olduğu, adli tıp raporuna göre cezai ehliyetinin bulunmadığı, dosyadaki muhtelif tarihli raporlardan anlaşılmaktadır. Davalı-davacı (baba)'da tespit edilen psikotik bozukluğun, çocukla gözetim altında da olsa yatılı olarak kişisel ilişki kurulması halinde çocuk için tehlike arzedip etmediği konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Mahkemece; davalı-davacı (baba) hakkında düzenlenen dosyadaki raporlar da eklenerek, psikiyatri uzmanı bulunan resmi sağlık kuruluşuna sevk edilip, babadaki mevcut psikotik bozukluğun, kişisel ilişki kurulması halinde çocuk açısından ciddi tehlike arz edip etmediği konusunda ayrıntılı rapor alınması ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı (anne)'nin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.