Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 566 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 6379 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Keşap Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20.04.2006 NUMARASI : Esas no: 1998/42 Karar no: 2006/33Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * duruşmalı temyiz eden davalılardan A. Ö.. ile vekili Av. Y. E..ve Dahili Davalı S. Ö.. geldiler. Temyiz eden davalılardan M. Ö.. vekili ve temyiz eden davacılar vekili tebligata rağmen gelmediler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17)1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacıların davalı Mustafa' ya yönelik temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı Nokta' nın davası gerekçeli kararda ret edildiği halde kısa kararda bu hususta hüküm kurulmayarak çelişki yaratılmıştır.# Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.3-84 ve 85 nolu parseller üzerindeki evlerin davalılar Mustafa ve Abdullah tarafından yaptırıldığı iddia edilmiş olmasına karşın bu hususta taraf delilleri sorulup toplanmadan tenkis hesabına dahil edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.4- Davalı Mustafa yönünden dava reddedildiği halde dava değeri üzerinde karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 5-Kabule göre, hükmedilen tenkis bedeline tercihi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Hükmün 2,3 ve 4. bentteki nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre davalı Abdullah'ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,davacıların davalı Mustafa' ya yönelik temyizinin 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 550.00 YTL. vekalet ücretinin davacılardan alınıp, davalı Abdullah' a verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.