Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5570 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18452 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Silivri 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :27.12.2011 NUMARASI :Esas no:2009/406 Karar no:2011/739Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kocanın davasının kabulü, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı-davalı tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince açılan boşanma davası ile nafakanın kaldırılması davası birleştirilmiş,davalı davacı kadın tarafından ise 21.08.2009 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayanan karşı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davacı-davalı kocanın eşiyle gereği gibi ilgilenmediği,buna karşı davalı-davacı kadının da hasta ve zor durumda olan eşine karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçeleriyle davalı-davacı kadın ağır kusurlu kabul edilerek her iki tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.Toplanan delillerden davacı- davalı kocanın Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan kocanın davranışları iradi kabul edilemez ve bu nedenle de davacı-davalı kocaya kusur yüklenemez. Türk Medeni Kanununun 165. maddesi uyarınca akıl hastalığı hukuki nedenine dayalı açılmış bir dava da bulunmadığı halde, davalı - davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; davacı-davalı koca tarafından, kadının boşanma davası temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetiniImiştir.2-Temyiz sebeplerine yönelik olarak yapılan incelemeye gelince;a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı koca akıl hastası olup, davranışları iradi olmadığından kendisine kusur yüklenmesinin mümkün bulunmamasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kasamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b)Toplanan delillerden tarafların 31.12.1992 tarihinde evlendikleri ,davacı-davalı kocanın kısa bir süre sonra çalışmak amacıyla yurtdışına gittiği,ilk yıllarda yaz aylarında yurda dönmesine rağmen daha sonraları dönmediği ve taraflar arasındaki irtibatın kesildiği anlaşılmaktadır.Davacı-davalı kocanın 2004 yılında yurda kesin dönüş yaptığı anlaşılmakta ise de, davacı -davalı kocanın 2004 yılında yurda kesin dönüş hususu ile hasta ve zor durumda olduğunun davalı -davacı kadın tarafından bilinmesine rağmen, kadının kendisi ile ilgilenmediği hususları kanıtlanamamıştır.Davalı -davacı kadına bu sebeblerle kusur yüklenemez.Bu durumda davacı-davalı koca tarafından davalı-davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede başkaca bir kusurunun varlığı da kanıtlanmamış olduğuna göre davalı-davacı kocanın boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi doğru olmamıştır. c)Yoksulluk nafakası takdir edilirken Türk Medeni Kanununun 175/2. maddesi gereğince nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Toplanan delillerden davalı-davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b ve c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.