Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5478 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4165 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Gürün Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :08.06.2011 NUMARASI :Esas no:2010/50 Karar no:2011/93Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince;1086 sayılı Kanunun kanun yararına bozmaya ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.Gürün Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davada, 12/11/1981 tarihinde evlenen davalılar ... İle ... nüfus kayıtlarına göre dayı yeğen olmaları sebebiyle evlenmenin butlanına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece tanık beyanları dikkate alınarak davanın reddine, davalılardan ... Annesi ... baba isminin ... olduğunun tespitine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlenme engelleri başlıklı 129. maddesi uyarınca, dayı ve yeğenin birbiri ile evlenmeleri yasaktır. Aynı Kanunun 145. maddesinde ise, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması mutlak butlan sebepleri arasında sayılmıştır. Dosya içerisindeki nüfus kayıt örneğinden, davalı ... annesi ... ile davalı .... kardeş oldukları dolayısıyla adı geçen davalılar arasında kayden dayı yeğen hısımlık ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.4721 sayılı Kanunun 160. maddesinde, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümlerin uygulanacağı hususu düzenlenmiştir. Bu itibarla bu davanın yemin ve ikrar dışındaki delillerle ispatı gerekmekte olup, mutlak butlan sebebinin mahiyetine göre, nüfus kayıtları, tanık ve resmi sağlık kurulu raporu gibi delillere dayanılması gerekmektedir. Somut olayda söz konusu akrabalık ilişkisinin mevcut olup olmadığı usulüne uygun olarak tespit ettirilmeksizin sadece tanık beyanları göz önünde bulundurularak mahkemece, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Kabule göre de, ... baba adının tespiti konusunda usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.