Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5380 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7001 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Karşıyaka 1. Aile MahkemesiTARİHİ :28.12.2010 NUMARASI :Esas no:2010/1195 Karar no:2010/1290Taraflar arasındaki boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kadın tarafından, kocanın Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayalı boşanma davası, kusur ve tazminatlar yönünden, koca tarafından ise, kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası, kusur, reddedilen manevi tazminat talebi ve velayetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece, kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı davası kabul edilerek boşanma kararı verilmiş bu sonuca tarafların eşit kusurlu davranışlar ile ulaşıldığı kabul edilmiş ise de, davalı-davacı kadının zina eyleminin sabit olduğu ve bu nedenle kocanın Türk Medeni Kanunun 161. maddesine dayalı davasının kabul edildiği, bozma ilamı ile kesinleştiği üzere kocanın birlik görevlerini yerine getirmeme dışında bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-davacı kadının, davacı-davalı kocaya oranla daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru değil ise de az kusurlu olan kocanın davaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması olup, evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından bir yarar kalmamış Türk Medeni Kanunun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiş olmakla, kadının davasında verilen boşanma kararı, bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olduğundan, kocanın, kadının davasının kabulü ile verilen boşanma kararına ilişkin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmemiş, boşanma kararının gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması gerekmiş ve davalı-davacı kadının tüm, kocanın ise aşağıdaki bendin dışında kalan sair yönlere ilişkin temyiz itirazlarının da dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre reddi gerekmiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kocanın, ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, davalı-davacı kadının boşanmaya sebep olan davranışının da davalı-davacı kocanın kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.md.4 BK.md.42,43,44,49) dikkate alınarak davacı-davalı koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple, kadının davasının kabulü sebebiyle verilen boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.