Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5365 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8087 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Yerköy Asliye Hukuk (Ailie) MahkemesiTARİHİ :2.3.2011NUMARASI :Esas no:2010/268 Karar no:2011/36Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, mal rejiminin tasfiyesi ve nafaka, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Toplanan delillerden davalı tanıklarının beyanında geçen olaylardan sonra evlilik birliğinin sürdüğü, davalı kocanın dava açmadan üç gün önce 27.10.2010 tarihli duruşmada aralarında boşanmayı gerektirir herhangi bir sorun olmadığını ve boşanmak istemediğini açıkladığı, bu suretle önceki olayları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, sonrasında bir olayın varlığının iddia ve ispat edilmediği anlaşılmıştır. Açıklanan sebeple kocanın davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile onun davasının da kabul edilmesi usul ve yasaya yakırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiş, davalı-karşı davacı kadının mal rejiminin tasfiyesi yönünde usulüne uygun açılmış bir davasının bulunmadığı da gözetilerek tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Davacı-karşı davalı kadının ekonomik, sosyal durumunun araştırılması için yazılan müzekkerelere verilen 24.08.2010 tarihli ilk cevapta ev kadını olup, gelir ve malvarlığnın bulunmadığı bildirilmiş, aynı polisler tarafından düzenlenen 24.11.2010 tarihli diğer tutanakta ise gözleme dükkanı işletip aylık ortalama 1.000 TL. kazandığı açıklanmıştır. Davacı-karşı davalı kadının yeniden ve kapsamlı bir şekilde ekonomik - sosyal durumu araştırılarak gözlemeci dükkanı işletiyorsa dükkanın ona ait olup olmadığı, ne zaman açıldığı, halen gözlemeci dükkanını işletmiyorsa nedeni ve zamanı araştırılarak boşanma tarihinde yoksul düşüp düşmeyeceği tespit edilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bente gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.