Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5251 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5251 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Kırıkhan Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :18.09.2007 NUMARASI :Esas no:2007/207 Karar no:2007/453Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davacı-karşı davalı S.1.8.2006 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayanarak açtığı davasından, 2.8.2006 tarihinde feragat etmekle, bu tarihten önce yaşanan olayları affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış sayılır.Bu tarihten sonra eşler arasında yaşanan yeni bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Tek başına fiili ayrılık boşanma nedeni olmayıp, terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır.Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.2-Asıl boşanma davası üzerinde birleştirilen 2007/165 esas sayılı davada; davalı-karşı davacı E., boşanma davasındaki tedbir nafakasından ayrı olarak, Türk Medeni Kanununun 197. maddeye dayalı tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Bu istek hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı E.* yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın 1, 2 ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.