Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5198 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7649 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ankara 6. Aile Mahkemesi TARİHİ :14.12.2010NUMARASI :Esas no:2010/136 Karar no:2010/1588Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından "kusurlu" kabul edilmesine ilişkin gerekçesi ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı tarafından da velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının velayete ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;Davacı, hükmün boşanmaya ilişkin bölümünü temyiz etmemekle beraber, boşanmada "daha ziyade kusurlu" kabul edilmesine ilişkin gerekçeyi temyiz ederek hükme karşı çıktığına göre, boşanma bakımından kesinleşmiş olan kusur, davacı aleyhinde kesinleşmiş sayılmaz.Davacı, münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan "pek kötü muamele" sebebine dayanarak boşanma davası açmış; mahkemece; kararın gerekçesinde yapılan açıklamalara göre, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş, boşanmaya sebep olan olaylarda "davacı daha ziyade kusurlu" kabul edilmiştir. Oysa, davacının bir başka erkekle ilişkisinin taraflar Çankırı'da iken gerçekleştiği, bu olaydan sonra tarafların Ankara'ya taşındıkları ve yaklaşık iki yıl kadar Ankara'da birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Nitekim bu husus, mahkemece de böyle kabul edilmiş, davacı, açıklanan bu davranış nedeniyle değil, aralarında 21.1.2010 tarihinde cereyan eden tartışma sırasında kocasına "ağır sözlerle hakaret ettiği" sabit görülerek "daha ziyade kusurlu" bulunmuştur. Davacının, 21.1.2010 tarihinde aralarında cereyan eden tartışma sırasında kocasına ağır sözlerle hakaret ettiğini kabule yeterli kocanın iddiası dışında bir delil bulunmamaktadır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının yukarıda belirtilen tarihte aralarında çıkan tartışma sırasında eşine fiziki şiddet uyguladığı, bunun sonucu kadını basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmada davalının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, davacının "daha ziyade kusurlu" kabul edilmesi ve buna bağlı olarak yoksulluk nafakası isteğinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, yoksulluk nafakası ve kusur yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.