Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5194 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7657 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Tuzla 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :08.02.2011 NUMARASI :Esas no: 2010/266 Karar no:2011/35Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından, kusur ve yoksulluk nafakası, davalı-davacı kadın tarafından ise, davacı-davalı kocanın kabul edilen boşanması davası, kusur ve tazminatlar ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, toplanan delillerden, davalı-davacı kadının eşine alışamadığını, sevmediğini ve boşanmak istediğini söylemesine karşılık, davacı-davalı kocanın da kadına ve annesine hakaret ettiği, kadını aşağıladığı, kadının annesini evden kovduğu, kadına onu sevmediğini ve ayrılmak istediğini söylediği, müşterek çocuğun doğumu, rahatsızlığı ve ölümü ile yeterince ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı koca daha ağır kusurludur. Hal böyle iken, tarafların eşit derecede kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de; Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğine göre, davacı-davalı kocanın boşanma davasının da kabulü sonucu itibarıyla doğru olup, davalı-davacı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiş ve davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle maddi ve manevi tazminat yönünden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple, boşama hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Orhan'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Özlem'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.