Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5107 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11913 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Sarıyier 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ :28.09.2010 NUMARASI :Esas no:2010/467 Karar no:2010/752Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Verilen karar temyiz edenin hukukunu etkilediğinden temyiz edenin davada taraf olmasa dahi hükmü temyiz etmede hukuki yararı mevcuttur. Temyiz edenin davada taraf olmadığı ve daha önceden de kendisine usulünce karar tebliği yapılmadığından temyiz süresinin geçirildiğinden söz edilemez. Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesinde gerçek ret, 605/2. maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabilir (TMK. md. 606). Bu dava hasımsız açılabilir. Görevli mahkeme ise sulh hukuk mahkemesidir. Hükmen ret ise süreye tabi değildir. Alacaklılar davalı gösterilir ve görevli mahkeme ise davanın açıldığı tarih gözönüne alındığında borç miktarına göre belirlenir.Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayanmıştır. Mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde tereke borcu, tereke alacaklılarının kimliği konusunda açıklama istenip; o tarihteki hükümlere göre görev yönünden borç miktarının araştırılması, görev hususu da değerlendirilerek, davanın alacaklılara yöneltilmesi taraflara delil birdirme olanağı sağlanması, gösterilen delillere göre terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve gerçekleşen sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.