Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5060 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5860 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile MahkemesiTARİHİ :20.10.2010 NUMARASI :Esas no: 2009/13 Karar no:2010/1248Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Toplanan delillerden; eşini baba evine bırakıp, istemediğini söyleyen, eve dönen eşini "gitmezsen öldürürüm "diye tehdit eden kocanın, boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de; evlilik birliğinin devamında taraflar açısından bir yarar kalmadığından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuştur. Mahkemenin boşanma kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle boşanmaya ilişkin hükmün kusur tespitiyle ilgili gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş ve davalının bu yöne ilişkin ve aşağıdaki bendin kapsımı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.