MAHKEMESİ :Karakoçan Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :09.05.2012 NUMARASI :Esas no:2011/357 Karar no:2012/152Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler (HMK.md. 27/1). Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını; açıklama ve ispat hakkını içerir (HMK.md. 27/2-a,b). Davacı, dava dilekçesinde ortak konutu terkettiğini bildirdiği davalı eşinin adresi olarak; "Gökçeli Köyü, A./Bingöl" adresini göstermiştir. Mahkemece, dava dilekçesi bildirilen bu adres yerine, davalının adres kayıt sistemindeki adresi olduğu gerekçesiyle, aynı zamanda davacının yerleşim yeri adresi olan, Karakoçan/Elazığ adresine gönderilmiş; tebligat memurunca, gösterilen adresten muhatabın ayrıldığı ve yeni adresinin tam olarak tespit edilemediği hususu, bilgisine başvurulan M. T.adlı kişinin beyanına göre tebligata yazılarak, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılmıştır. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (TK.md.10). Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Davalının bilinen en son adresi davacı tarafından dava dilekçesinde bildirilen Adaklı-Bingöl adresidir. Davalıya dava dilekçesinin bu adreste tebliği gerekirken, koşulları oluşmadığı halde TK. md. 21/2 maddesine aykırı, usulsüz olarak yapılan tebligata dayalı olarak davalının yokluğunda yargılamaya devamla karar verilmesi, savunma hakkını da içeren "hukuki dinlenilme hakkı" na aykırılık oluşturan (HMK.md.27) usul hatasıdır. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.