Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5030 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2341 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ankara 9. Aile MahkemesiTARİHİ :29.11.2012 NUMARASI :Esas no:2012/1213 Karar no:2012/1686Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, 13.09.2012 tarihinde Ankara'da açılmış, davalı süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, mahkemece dosya üzerinden, yetkisizlik kararı verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağında duraksama yoktur (HMK md. 117/3). Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerek görülmesi halinde dosya üzerinden karar verilmesi de usulen mümkündür (HMK md. 138/1). Bu bakımdan dosya üzerinden karar verilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır.Boşanma veya ayrılık davaları eşlerden birinin yerleşim yerinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa dava altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabilir (TMK md. 168). Bu yerlerden birini seçme hakkı, davayı açana aittir. Dosyaya alınan 14.09.2012 tarihli nüfus kaydında davacının yerleşim yeri adresinin "Keçiören-Ankara" olduğu görülmektedir. Dava tarihinden bir gün sonra elde edilen resmi kayıtta davacının yerleşim yeri adresi Ankara görüldüğüne göre, davacı en azından davadan önce yerleşim yeri adresini Ankara'ya aldırmış demektir. Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır (5490 s. NHK md. 50/2). Nüfus Müdürlüklerine yapılan yerleşim yeri adresine ilişkin beyanlar da aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir (Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği md. 13/1). Şu halde, aksi kanıtlanıncaya kadar merkezi adres kayıt sisteminde kayıtlı olan yerleşim yerine ilişkin beyana geçerlilik tanınmalıdır. Davalı, davacının yerleşim yeriyle ilgili kayıttaki bilginin aksini gösteren bir delil getirememiş, karinenin aksini ispatlayamamıştır. Davacının yerleşim yeriyle ilgili beyanını kötü niyetli olarak sicile tescil ettirdiğine ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda dava davacının yerleşim yerinde ikame edilmiştir. O halde, ilk itirazın reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.