Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 499 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13320 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Hatay Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ :7.5.2010NUMARASI :Esas no:2009/2 Karar no:2010/9Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dava; terekede bulunan menkul malların tespiti ile yazımı (defterinin tutulması) idaresinin sağlanması ve yasal yoldan tasfiyesi isteğine ilişkindir.Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.md.589/1-2). Türk Medeni Kanununun 590. maddesinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir (TMK.md.590, Velayet, Vesayet ve miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin 2003/5960 sayılı Tüzük md.33/1). Dosyaya sunulan Hatay Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/626-2010/73 sayılı kararına göre mirasçılardan E., F.R., M.Y. A. ve S.in vesayet altında oldukları anlaşılmaktadır. Bu hal, terekenin yazımı (defterinin tutulması) için yasal bir sebeptir (TMK.md.590/1). O halde; menkul malların tespiti ile defterinin tutulması, yazımı yapılan tereke mallarından gerekenlerinin Türk Medeni Kanununun 591. maddesine göre mühürlenerek koruma altına alınması, mühürlenmeyen mallar için de uygun koruma önlemlerinin alınması; mühürleme yapılırken mirasbırakanla birlikte oturanların ihtiyaçları için gerekli eşyanın bir tutanakla tespit edilip güvenilir kişi olarak kendilerine bırakılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Kabule göre de;Mirasın en yakın mirasçılar tarafından reddi halinde mirasbırakanın son ikametgahı sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tereke tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir (TMK.md.612). Bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.