Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4904 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 17479 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ :İzmir 7. Aile Mahkemesi TARİHİ :5.8.2008NUMARASI :Esas no:2008/376 Karar no:2008/560Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava münhasıran, nafaka yükümlülüğü konusundaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi isteğine ilişkindir.Mahkemece, yetkili olan Türk Hukukunun uygulanmadığı gerekçe gösterilerek istek reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.2.10.1973 tarihli Nafaka Yükümlülüğüne Uygulanacak Kanuna Dair Lahey Sözleşmesi 2331 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunarak, 26.11.1982 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşme, aile, hısımlık, evlilik veya kayın hısımlığı ve evlatlık ilişkilerinden doğan nafaka yükümlülüğü konusunda kanunlar ihtilafını düzenlemektedir. (Söz.md.1) Sözleşmenin 4. maddesine göre nafaka yükümlülüğü konusunda, nafaka alacaklısının mutat meskeninin bulunduğu devletin iç hukukunun uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmenin 1. maddesi uyarınca sözleşmenin belirttiği kanunun uygulanması, kamu düzeni ile açıkça bağdaşmadığı takdirde isteğin reddedileceğine işaret edilmiştir. Şu halde anılan Sözleşmeye kararın verildiği Almanya'da taraf olduğuna göre, nafaka yükümlülüğü konusunda nafaka alacaklısının mutat meskeninin bulunduğu devletin iç hukukunun uygulanmış bulunmasında bir yanlışlık yoktur. Nafaka yükümlülüğü konusundaki kararların tanınması ve tenfizine ilişkin aynı tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre münhasıran nafaka yükümlülüğüne ilişkin bir kararın tanınması veya tenfizi; tanıma ve tenfizin talep edildiği devletin kamu düzeniyle açıkca bağdaşmaması ve tarafları, konusu aynı olan bir davanın tanıma ve tenfizinin talep edildiği devletin bir merciinde açılmış ve görülmekte olması veya bu devlette ya da sözleşmeye taraf başka bir devlette aynı konuda aynı taraflar arasında verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinde reddedilebilir. (Söz.md.5) O halde yukarıda bahsedilen ve Anayasanın 90. maddesi uyarınca iç hukuka aktarılan sözleşme hükümleri gözetilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile isteğin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.