MAHKEMESİ :Küçükçekmece 1. Aile MahkemesiTARİHİ :10.06.2013 NUMARASI :Esas no:2013/215 Karar no:2013/537 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece 22.07.2013 tarihli ek karar ile; davacıya 27.06.2013 tarihinde tebligat yapıldığı, vekilin 04.07.2013 tarihinde mahkeme kaleminde kararın bir örneğini almasının tebligat tarihini değiştirmediği, ilk tebligatın davacı vekilinin dosyaya vekaletname sunmadan önce 27.06.2013 tarihinde yapıldığı ve temyiz süresinin bu tarihten itibaren başladığı gerekçesi ile süresinde verilmeyen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de; davacı vekilinin UYAP'ta kayıtlı 26.03.2013 tarihli delil dilekçesi ile birlikte 22.03.2013 tarihli vekaletnamesini sunduğu anlaşılmaktadır. Vekil ile temsil edilen davalarda tebligat vekile yapılır ve temyiz süresi vekile yapılan tebligat tarihinden itibaren başlar. Davacı vekiline tebligat 04.07.2013 tarihinde yapılmış, karar vekil tarafından 18.07.2013 tarihinde temyiz edilmiştir. Temyiz süresinde olduğundan mahkemenin 22.07.2013 tarihli temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak temyiz dilekçesinin incelenmesine karar verilmiştir. 2- Talep, çocukla babası arasında boşanma kararı ile birlikte tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde kısıtlanmasına ilişkindir. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320. maddesi uyarınca, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2-b-13. maddesine göre; velayetle ilgili davalar bir "çekişmesiz yargı" işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak "basit yargılama usulü" uygulanır (HMK md. 385/1). Talep; velayet hakkının kullanılmasında velayet kendisine verilmeyen eşle çocuk arasındaki kişisel ilişkisinin kaldırılması, olmazsa kısıtlanması olduğuna göre; talebin bir çekişmesiz yargı işi olarak basit yargılama usulüne göre incelenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; mahkemece basit yargılama usulünde duruşma yapılmaksızın da karar vermeye imkan tanıyan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/1. maddesinin uygulanmasında hataya düşülmüştür. Şöyle ki; çocukla baba arasında boşanma kararı ile birlikte kurulan kişisel ilişkinin kesinleşme tarihi ile yeniden kişisel ilişkinin kaldırılması, olmazsa kısıtlanması talebinde bulunulan tarih arasında; talebi haklı kılacak yeni vakıa ve olgular meydana gelmiş olabilir. Talepte bulunana bu vakıa ve olguları bildirme, gerektiğinde bunları kanıtlama imkanının tanınması; "adil yargılama hakkı"nı da içeren "hukuki dinlenilme hakkı"nın bir gereğidir (HMK md. 27). Öyleyse; açıklanan hususlar gözetilerek mahkemece talebin duruşma yapılarak incelenmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.