Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4868 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27876 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kulu Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :13.05.2014 NUMARASI :Esas no:2009/604 Karar no:2014/295 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı kadın eş, Kulu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 17.04.2007 tarih 2006/1022 esas ve 2007/238 sayılı kararının usulsüz olarak tebliğ edilerek, 30.07.2007 tarihinde kesinleştirildiğini ileri sürmek suretiyle, yargılamanın iadesine ve davalı erkek eş tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Toplanan delillerden; davalı erkek eş tarafından 25.12.2006 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak boşanma davası açıldığı, dava dilekçesinin 06.03.2007 tarihinde Frankfurt Başkonsolosluğu aracılığıyla davacı kadın eşe tebliğ edildiği, yapılan yargılama neticesinde 17.04.2007 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verildiği, gerekçeli kararın davalı kadın eş Almanya'da yaşadığı halde, 12.07.2007 tarihinde davalı erkek eş vekili tarafından bildirilen ....... Köyü, .......adresinde Tebligat Kanunun 21. maddesi uyarınca davacı kadın eşe tebliğ edilip, 30.07.2007 tarihinde kesinleştirilmek suretiyle nüfus müdürlüğüne bildirildiği anlaşılmıştır.Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir (HMK. m. 374/1). Kanun yolu denetimi açık ve henüz kesinleşmemiş olan kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi istenemez. Çünkü, kanun yolu açık ve kesinleşmemiş olan hükümdeki ağır yargılama hatalarının, kanun yolu denetiminde giderilmesi olanağı mevcuttur. Bu bakımdan, yargılamanın iadesi yolu, kesinleşmiş olan hükümlere karşı başvurulan istisnai ve olağanüstü bir yoldur. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, Kulu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 17.04.2007 tarih ve 2006/1022 esas ve 2007/238 sayılı kararı davacı kadın eşe usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması sebebiyle henüz kesinleşmemiştir. Davacı kadın eşin bu dilekçesi temyiz dilekçesi olarak nitelendirilip, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.