Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4817 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18609 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Eskişehir 2. Aile MahkemesiTARİHİ :05.06.2012 NUMARASI :Esas no:2011/873 Karar no:2012/522Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı koca tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden davacı kadının eşine çöpçü diyerek hakaret ettiği, sen kimsin diyerek küçümsediği, kardeşlerinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, davalı kocanın ise, zaman zaman davacı kadına şiddet uyguladığı, ortak çocuğa iyi davranmadığı, çocuk baba dediğinde eli ile ittirdiği, eşine sürekli çocuğunu da al git dediği, davacı kadının kardeşlerine çocuğu da kızınızı da alın dediği, kadının bir ihtiyacı olsa kadının eniştesini kastederek kocan alsın diyerek kadını aşağıladığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda her iki tarafın kusuru bulunmakla birlikte, davalı kocanın ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların eşit kusurlu bulunduklarına yönelik kusur belirlemesi yerinde değilse de verilen boşanma karan sonucu itibariyle doğru olmakla, boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesinin değiştirilmesine karar verilmesi gerekmiş (HUMK md. 438/son) ve davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.