Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4793 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4311 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ :Kemer-Antalya Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :30.11.2006NUMARASI :Esas no:2005/720 Karar no: 2006/613Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün davacı-davalı (koca) tarafından tazminatlar, nafakalar, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davalı-davacı (kadın) tarafından da tazminatlar, nafaka ve katılma alacağı yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan *24.01.2008 günü temyiz eden B..G.. ile vekili Av. Z.. E.. ve temyiz eden M..G..vekili Av. H.. Y.. geldi.Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davalı kadın tarafından 29.12.2004 tarihinde açılan, bu dava ile birleştirilen nafaka davasında, hükmedilen nafakanın, dava tarihinden boşanma kararının kesinleşmesine kadar olan bölümünün tedbir nafakası niteliğinde olmasına göre; tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Gerek reddedilen boşanma davasında, gerekse red kararının kesinleşmesinden itibaren geçen fiili ayrılık süresi içinde, davacı-davalı koca’dan kaynaklanan davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanamamış, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları kadın lehine gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davalı-davacı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.3-Davacı koca tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası ile davalı kadın tarafından daha önce açılmış olan müstakil nafaka davası birleştirilerek görülmüştür. Davalı-davacı kadının boşanmanın fer’ileri ile katılma alacağına yönelik, harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir karşı davası bulunmamaktadır. Boşanma davası içinde talep edilen boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası istekleri ise harca ve vekalet ücretine tabi değildir. Bu husus gözetilmeden hüküm altına alınan tazminatlar üzerinden davalı-davacı kadın yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi ve hükmedilen miktarlardan nisbi harç alınması doğru bulunmamıştır.4-Nafaka davaları sonucu verilen kararlar, inşai nitelikte olup, karar oluşmadan nafakanın istenebilir hale gelmesi düşünülemeyeceğinden hükmedilen nafakaya dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi de doğru görülmemiştir.5-Davalı-davacı kadının katılma alacağına ilişkin harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası veya karşılık davasının bulunmadığı gözetilmeden kesin hüküm oluşturacak şekilde bu talebi de kapsar biçimde red hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı-davalı koca yararına, 5. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün bozulan kısımları dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.