Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının, 28.2.2002 tarihli dava dilekçesiyle açtığı davada, davalıyı evlat edinmesine izin verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 313. maddesi ergin ve kısıtlıların hangi hallerde evlat edinilebileceği düzenlenmiş olup, ergin veya kısıtlıyı evlat edinmek isteyenin alt soyunun bulunmaması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarından, 27.8.1983 doğumlu olan F……..in dava tarihi itibariyle ergin olduğu, davacı F……..'nın ise çocuklarının bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, yasal şartların oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken Medeni Kanunun 313. maddesi hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 14.04.2004 oybirliğiyle karar verildi.