Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4715 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3061 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Silivri Aile MahkemesiTARİHİ :04.06.2013 NUMARASI :Esas no:2012/201 Karar no:2013/307Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve ziynet alacağı davası yönünden; davacı-davalı (kadın) tarafından ise vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1 -Davacı-davalı kadının katılma yoluyla bildirmiş olduğu temyiz itirazlarının harcı ve temyize kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına,2-Davalı-davacı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Mahkemece davalı-davacı koca ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalı kadının eşine sürekli olarak “boşanacağım evime gideceğim, babama söyleyeceğim seni mermi manyağı yapacaklar" şeklinde tehditlerde bulunduğu, kadının ailesinin “kızımıza zarar verirsen sana etek giydiririz.” şeklinde aşağıladığı, davalı-davacı kocanın da eşine şiddet uyguladığı, anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda; tarafların eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Kusur durumu böyleyken mahkemece davalı-davacı koca ağır kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak yasal şartları oluşmadığı halde (TMK md. 174/1-2) davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerini kısmen de olsa kabul etmesi isabetsiz olmuştur.b-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Davacı, ziynet eşyalarına davalı tarafından el konulduğunu ve iade edilmediğini ileri sürmüş, davalı koca ise, ziynetlerin düğünden sonra sürekli takılan takılar dışında keseye konularak kasada saklanmak üzere kendisine verildiğini, keseden 3 adet 22 ayar bilezik, 3 adet ince bilezik, 2 adet ayarı bilinmeyen bilezik, 4 adet çeyrek altın çıktığını, geri kalan takıların akıbetini bilmediğini savunmuştur. Davacı kadın dava konusu ziynet eşyalarının varlığını, elinden alındığını ve iade edilmediğini, eşinde kaldığını ispat yükü altındadır. Somut olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, davalının yedinde olduğunu kabul ettiği takılar dışındaki takıların davalı tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini gösterdiği delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davacı kadın delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır. İspat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacı kadına ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-a ve 2-b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynetlere yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Fatih'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.