Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4674 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20623 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Batman Aile Mahkemesi TARİHİ :13.06.2014NUMARASI :Esas no:2013/389 Karar no:2014/277 Taraflar arasındaki "boşanma "ile davalı (kadın) tarafından daha önce bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, boşanma davası, çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları ve kendisinin nafaka talebi yönünden temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın müşterek çocuklar için takdir ve tayin edilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Mahkemece, davalı-davacı (kadın) daha ağır kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerle; davacı-davalı (koca)'nın, evlilik birliği içerisinde eşine bir çok kez fiziksel şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı-davacı (kadın)'ın ise, kocanın ailesine saygı sınırlarını aşan söz ve davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Toplanan delillerle kadının tartışma sırasında eşine bıçak çektiği hususu ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu duruma göre, davacı-davalı (koca) ağır kusurlu ise de, kadın da kusurlu olup, kocanın boşanma davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Evlilik birliğinin devamında davalı-davacı (kadın) bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiş olmakla, verilen boşanma kararı, bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olduğundan, davalı-davacı (kadın)'ın hükmün boşanmaya ilişkin kısmına yönelik temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmemiş, boşanma kararının gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.b-Davalı-davacı (kadın)'ın, nafaka davası açmakta ve ayrı yaşamakta haklı olduğu toplanan delillerden anlaşılmıştır. Bu durumda davalı-davacı (kadın)'ın nafaka davasındaki kendisiyle ilgili nafaka talebinin kabulü ile Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince uygun miktarda tedbir nafakası takdiri gerekirken, bu isteğin reddi doğru bulunmamıştır.c-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK. m.175) Yukarıda (a) bendinde açıklandığı üzere davalı davacı kadının ağır kusurlu olmadığı belirlendiğine göre, mahkemece davalı-davacı (kadın)'ın ağır kusurlu kabul edilmesi buna bağlı olarak yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. .../...SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin boşanma bakımından gerekçesinin yukarıda 2. maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple değiştirilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.