MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair itirazları yersizdir.2-Mahkemece verilen ilk hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine; Dairemizin 07.05.2015 tarihli ilamı ile "Davalı erkeğin eşinin annesini sık sık arayarak bu iş olmaz, kızını istemiyorum, alıp götürün" dediği, bu şekilde davacıyı istemediğini beyan ettiği ve bağımsız konut temin etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m.166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır" gerekçesiyle bozulmuştur. Bu belirlemeye göre davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tamamen kusurludur. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi-manevi tazminat isteklerinin (TMK m.174/1-2) reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın ve yanında bulunan ortak çocuk 10.10.2012 doğumlu ... yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.