Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4642 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2906 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ :Malatya l. Aile Mahkemesi TARİHİ :7.2.2006 NUMARASI :400 - 64 KARAR DÜZELTME İSTEYEN: Taraflar #Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 20.11.2006 gün ve 8944 – 16017 sayılı ilamiyle* onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece “ evlilik birliğinin her iki tarafın kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsıldığı , taraflardan birinin kusurunun diğerinden üstün tutalamayacağı , tarafların aynı oranda kusurlu oldukları kabul edilerek; her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davacı-davalının (kadın) maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalı (kadın) yararına aylık 175 YTL. yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm, taraflarca temyiz edilmiş:Yargıtay, hükmün kusur, nafaka , tazminatlar yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edildiğini belirterek, hükmü oyçokluğuyla onamıştır.Davacı-davalı ( kadın ) kocanın açtığı birleştirilen boşanma davasının reddi gerektiğini, eşit kusurlu olduklarından bahisle tazminat taleplerinin reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu takdir edilen yoksulluk nafakasının da yetersiz olduğunu ileri sürerek; davalı-davacı (koca) da eşit kusura ilişkin tespitin hatalı olduğunu, davacının yoksulluk nafakası alamayacağı ve yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemişlerdir. Tarafların 26.08.2004 tarihinde evlendikleri, 6.10.2004 tarihinde de fiilen ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Davalı-davacı (koca) ; aleyhine açılan boşanma davasına verdiği 26.05.2005 tarihli cevap dilekçesinde; “davacının evden ayrılmasından sonra, telefon masrafları ile anne ve babasını ve yakınlarını göndererek, sömestr tatilinde bizzat kendiside giderek ve öğretmen arkadaşlarına telefon açtırarak defalarca davacıya barışmak istediğini ve evine dönmesini rica ettiğini, fakat davalının barışmayı kabul etmediğini. ” ifade etmiştir.Dinlenen tanık beyanlarıyla da davalı-davacı kocanın birçok defa barışma girişiminde bulunduğu doğrulanmıştır.Kocanın bu davranışı ve ısrarlı barışma girişimi, eşinden kaynaklanan kusurları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığını ve evlilik birliğinin kendisi yönünden çekilebilir olduğunu göstermektedir. Bu durumda 1.10.2004 tarihinde ve bu tarihten önce gerçekleşen olaylar nedeniyle davacı-davalının (kadın) kusurlu olduğu kabul edilemez. Kocanın boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yön temyiz incelemesi sırasında gözden kaçtığından hüküm onanmış olmakla , davacı-davalının ( kadının ) karar düzeltme isteğinin kabulüne dairemizin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4 maddesi gereğince; davacı-davalının (kadın) karar düzeltme isteğinin kabulüne, dairemizin 20.11.2006 tarihli 8944 – 16017 sayılı onanma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalının (kadın) sair karar düzeltme itirazlarının ve davalı-davacının (koca) karar düzeltme itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz ve tashihi karar harcının alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.