Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4548 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19601 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İstanbul 6. Aile MahkemesiTARİHİ :15.05.2014NUMARASI :Esas no:2012/225 Karar no:2014/364Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen ziynet eşyası ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Kocasını sevmediğini, beğenmediğini, yanına yakışmadığını ve ondan tiksindiğini söyleyen ayrıca aptal, salak gibi sözlerle hakaret eden ve eşine şiddet uygulayan davalı-karşı davacı (kadın), bağımsız konut açmayan ve eşine karşı ilgisiz davranan davacı-karşı davalı (koca)'ya göre boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurludur. Durum böyleyken, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak davacı-karşı davalı (koca)'nın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.3-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m .6, 6100 s. HMK m.190/1). Davalı-karşı davacı (kadın), dava konusu ziynetlerinin, evliliğin başında kocasının ailesi tarafından kaybolabilir gerekçesiyle elinden alındığını sonrasında kocasının ailesi tarafından kendi borçlarını ödemek için bozdurulduğunu öğrendiğini iddia etmiş, davacı-karşı davalı (koca) ise, iddianın doğru olmadığını, nişan ve kına merasiminde takılan takıları kadının annesine bıraktığını, düğünde takılanları ise memleketine giderken beraberinde götürdüğünü savunmuştur. Davalı-karşı davacının tanıkları, iddia edilen vakıayla ilgili somut bir beyanda bulunmamışlardır. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olmasıdır. Diğer bir ifade ile bunların kocanın zilyetliğine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Öte yandan söz konusu eşya, rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen nev’idendir. Bu bakımdan, davalı karşı davacı olağanüstü şartlarda evden ayrılmadıkça bu türden eşyaları götürmesi her zaman mümkündür. Bu olgulara aykırı olarak varsayımdan hareketle ziynetlerin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.