Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan mirasın reddi davasında, davacının babasının mirasını borca batık olduğundan reddettiği, bu hususta karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava, mirasbırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen (kendiliğinden) reddedilmiş sayılmasına (M.K.m.605/2) ilişkin olup, davanın terekeden alacaklı olanlara karşı açılması ve 23/12/1942 gün 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre görevli mahkemenin tereke alacaklılarının alacak miktarına göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece, davacının babasının Sosyal Güvenlik Kurumuna 21.893,66 YTL. ve Ziyapaşa Vergi Dairesine 5.679,99 YTL. vergi borcu olduğu belirlenmekle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, görev unsuru göz önünde bulundurulmadan davanın esasının incelenmesi, Kabule göre de; tereke alacaklılarına husumet yöneltilmeden eksik hasımla yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.