Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1- 4722 sayılı Yasanın 20. maddesi; Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin Türk Kanunu Medenisi h??kümlerine tabi olmaya devam edeceğini ancak söz konusu sürelerin Türk Medeni Kanununun belirlediği süreden uzun ise, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, bu kanunda belirlenen sürenin geçmesi ile dolmuş olacağını hükme bağlamıştır.Maddi hadiseler, Türk Kanunu Medenisi zamanında gerçekleşmiştir. Dairemizin uyulan bozma kararının üçüncü paragrafında iğfalden söz edildiğine göre, 743 sayılı Medeni Kanunun 246/2. maddesindeki hak düşürücü sürede işlemeye başlamıştır. Yeni Medeni Kanunumuz daha uzun bir süreyi benimsediğine göre yeni kanunun uygulaması gerekmektedir.2- Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. (MK. md. 285) Koca soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Dava, anaya ve çocuğa karşı açılır. Çocukta dava hakkına sahiptir (MK. md. 286) Çocuk evlilik içerisinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını isbat etmek zorundadır (MK,. md. 287/1) Koca davayı doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde doğumdan itibaren beş yıl içersinde açmak zorundadır (MK. md. 289/1) Gecikme haklı bir sebepten ileri geliyorsa bir yıllık süre haklı sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlar (MK. md. 289/2) Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi halinde kocanın altsoyuda soybağının reddini isteyebilir. (MK. md. 291) Kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas suretiyle burada da uygulanır. (MK. md. 291/son)743 sayılı Medeni Kanun; Kocanın doğuma muttali olduğu tarihten itibaren bir ay içersinde davayı açabileceğini (md. 242) iğfal varsa sürenin öğrenme tarihinden başlayacağını (md. 246/2) muhik sebep varsa sebebin ortadan kalktığı tarihin esas alınacağını açıklamıştır. Yeni Medeni Kanunumuz süreleri farklı düzenlemiş; davanın, doğumu, baba olmadığını, ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrenmesini takiben bir yıl her halde beş yıl içersinde açılacağını öngörmüştür. (MK. md. 289/1) Ayrıca gecikme hakkı sebebi dayanmışsa, sebebin kalktığı tarihten itibaren bir yıl içinde açılması zorunlu olduğunu vurgulamıştır.Görüldüğü gibi önceki yasadaki üç ayrı dava açma süresi ikiye indirilmiş önceki yasadaki iğfal (kandırma) ile ilgili düzenleme haklı sebep içersine dahil edilmiştir, iğfal (kandırma) hali varsa, bir yıllık hak düşürücü sürenin, öğrenme tarihinden başlaması gerekir.Gerçekleşen bu durum karşısında uyulan bozma kararı çerçevesinde inceleme yapılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi yerinde görülmemiştir.Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA),temyiz peşin harcının yatırtana geri verilmesine, 31.3.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.