Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4457 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18338 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Muş l. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :12.04.2013 NUMARASI :Esas no:2013/128 Karar no:2013/182DAVACI :Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hakkında koruma kararının kaldırılması talep edilen 10.6.1995 doğumlu Rojda’nın inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı kurum, Muş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 6.12.2007 tarih 2007/579 esas 2007/613 karar sayılı kararıyla haklarında 5395 Sayılı Yasaya göre küçükler Büşra, Ozan, Kübra, Muhammet Enes, Aysen ve Tevrat hakkında verilen koruma kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda talebin kabulüne dair verilen karar küçüklerin babaları M.S.. tarafından temyiz edilmiştir. Haklarında koruma kararının kaldırılması istenen küçükler Büşra, Ozan, Kübra. Muhammet Enes Ayşen ve Tevrat’ın anneleri Nuray ile babaları M. S..’in Muş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 6.12.2007 tarih 2007/579 esas 2007/613 karar sayılı kararıyla boşandıkları, müşterek çocuklardan dava dışı Yağmur’un velayetinin annesine verilmesine rağmen davaya konu olup velayete tabi diğer müşterek çocuklar hakkında ise velayetleri hakkında bir karar verilmeksizin küçüklerin haklarında bakım tedbiri uygulanmak üzere sosyal hizmetler kurumuna yerleştirilmelerine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 2.1.2008 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Anılan boşanma kararında küçüklerin velayetleri ile ilgili bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Eldeki bu davada ise mahkemece, boşanma kararında küçüklerin velayetleri ile ilgili bir karar verilmediği evrak kapsamı ile görüldüğüne göre öncelikle yapılması gereken iş küçüklerin velayetleri ile ilgili olarak resen harekete geçerek gereken delilleri toplamak gerektiğinde 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca, uzman bilirkişi görüşüne başvurulmak suretiyle öncelikle velayet konusunu halletmek, eğer velayet anne-babadan birine tevdi edilirse davaya velinin de katılımını sağlamak, eğer velayet anne-babadan birine verilmezse daha açık bir anlatımla velayet anne ve babadan Türk Medeni Kanununun 348. maddesi uyarınca kaldırılırsa küçükler hakkında vasi tayini için Sulh Mahkemesine ihbarda bulunulması. Sulh mahkemesince tayin olunacak vasinin davaya katılımının sağlanması böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece tüm bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde evrak üzerinde inceleme yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.