Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4312 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 3567 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekilinin, 25.08.2003 tarihli dava dilekçesi ile davalı aleyhine açtığı davada, müvekkilinin 02.09.2002 doğumlu oğlu B……….ın babasının davalı olduğunu ileri sürerek davalının babalığına ve aylık 100.000.000 Türk lirası nafakaya karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. l Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 301. maddesinin son fıkrası ile babalık davasının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye ihbar edileceği kuralı getirilmiştir. İncelenen dosyadan, davanın Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye İhbar edilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye dava ihbar edilmeden hüküm kurulması, anılan madde hükmüne aykırı bulunmuştur. Diğer taraftan; Sözü edilen Kanunun 321. maddesinde "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır" hükmü mevcuttur. Mahkemece babalığa hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken açıklanan madde hükmüne aykırılık teşkil edecek şekilde çocuğun, babasının nüfusuna kaydının yapılmasına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 05.04.2004 oybirliğiyle karar verildi.