Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4210 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7128 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Kurtalan Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :06.01.2011 NUMARASI :Esas no:2009/322 Karar no:2011/14Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; nafaka, manevi tazminat ve ziynetler yönünden, davalı tarafından ise; kusur, nafaka ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yersizdir.2-Davacının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince; Toplanan delillerden, davalının kadına düğünde takılan ve kişisel eşya niteliğinde bulunan ziynetlerin bir kısmının işsiz kaldığı dönemde bozdurulup harcadığı ve kadına iade etmediği kanıtlanmıştır.Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.Somut olayda ise; kadının rızası ile katkı amacıyla bozdurulmak üzere ziynet eşyalarının davalı kocaya verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup davalı koca bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir. Davacı kadının ziynet ve takılara yönelik talebinin koca tarafından 06.01.2010 tarihli duruşmada kabul edilen kısmının gerekli bilirkişi incelemesi de yaptırılarak , tüm delillerin birlikte değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken bu talebin reddi doğru olmamıştır. 3-Davacı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmasına rağmen (HUMK. md. 74, HMK. md. 26) bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir.4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı yararına yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.