Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4197 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17345 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Bayburt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :22.03.2012 NUMARASI :Esas no:2009/419 Karar no:2012/212Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece, davalı kocaya dava dilekçesi ve duruşma günü, davacı kadının bildirdiği adrese tebliğe çıkarılmış; 06.01.2010 tarihinde dava dilekçesi Tebligat Kanununun 21. maddesine aykırı bir şekilde tebliğ edilmiştir. Bu tarihten sonra, davalı kocanın ekonomik ve sosyal durumunun tespiti istenmiş; 24.03.2010 tarihli tutanakla davalının "önceden burada oturduğu ancak adres bırakmadan ayrıldığı" emniyet görevlilerince tespit edilmiştir. Nüfus Müdürlüğünün 25.03.2011 tarihli cevabi yazısında ve Uyap sisteminde de, davalı kocanın yerleşim yerinin Almanya olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu belgelere rağmen, 25.03.2011 tarihinde dava dilekçesi ve duruşma günü, davalı kocaya yine, davacının bildirdiği adrese tebliğe çıkarılmış ve Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebliği yapılmıştır. Oysa, davalı kocanın bu adreste oturmadığı sabittir. Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca " tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde" yapılır. Bu hali ile, davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği geçersizdir. Bu durum savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. O halde, davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliği ile gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken davalının yokluğunda hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.