MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 15. Aile MahkemesiTARİHİ :02.04.2013NUMARASI :Esas no: 2010/60 Karar no:2013/330 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece taraftarın "eşit kusurlu” oldukları kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiştir. Oysa yapılan soruşturma ve toplanan delilerden; kocanın, eşi ve çocuğuyla ilgilenmediği, evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği,eşine sürekli fiziki şiddet uyguladığı müşterek evin eşyalarını kırdığı,eşine hakaret ettiği; buna karşılık kadının da, eşine hakaret ettiği.kocanın dövülme olayında kadının dahlinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylardan tarafların eşit değil, davacı kocanın eşine göre daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davalı kadın az kusurlu ise de. mevcut olaylara göre evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu da kuşkusuzdur. Az. kusurlu olan davalı kadının davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında kadın bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartlarının davada gerçekleştiği görülmektedir. Bu bakımdan kadının boşanma davasına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, sonucu bakımından doğru olan boşanma kararının gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması uygun bulunmuş (HUMK. md. 438/9) davalı kadının bu yöne ve aşağıdaki bendin dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik haklan saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep otan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, taraftarın sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51. 52, 58) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması isabetle olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.,3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.