Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 414 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10957 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaYukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 23.01.2016 gün ve 13023-3367 sayılı ilamıyla ilgili olarak davacı tarafından, kusur belirlemesi, boşanmanın fer'ileri ve velayet yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir.Mahkemece davacı erkeğin eşi ve ailesiyle ilgilenmediği, davalıyla sürekli tartışıp kavga ettikleri ve fiziksel şiddet uyguladığından bahisle tam kusurlu bulunarak davalının da boşanmak istediği dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 129/1-d bendine göre, cevap dilekçesinde savunmanın dayanağı olan bütün vakıaların açık özetlerinin gösterilmesi gerekir. Davalı, cevap dilekçesinde her hangi bir vakıaya dayanmamıştır. Davalı kadın tarafından usulünce ileri sürülmeyen ve dayanılmayan vakıalar, davacı tarafa kusur olarak yüklenemez. Kaldı ki, davalının da herhangi bir kusurlu davranışı davacı tarafından ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacının davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, boşanma hükmü temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiğinden karar düzeltme nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.2-Temyiz ilamında ver alan açıklamalara göre davacının nafakalar ve velayete ilişkin karar düzeltme isteği yersizdir. .../...3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmayı gerektirecek kusurları bulunmamaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise, kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174/1). Durum böyleyken, davacı erkeğin kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, ancak bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davacının bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebi açıklanan sebeple yerinde görülerek kabulüne; Dairemiz ilamının onamaya ilişkin bölümünün davacıya yüklenen kusur ile kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminata münhasır olarak kaldırılmasına; hükmün erkeğe yüklenen kusurlar ile maddi ve manevi tazminat yönlerinden açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (3.) bentte gösterilen sebeple davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince KABULÜNE, Dairemizin 23.02.2016 tarihli ve 2015/13023-2016/3367 sayılı onama kararının erkeğe yüklenen kusurlar ile maddi ve manevi tazminat yönünden KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının, erkeğe yüklenen kusurlar ile maddi ve manevi tazminat yönünden yukarıda (3.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davacının nafakalar ve velayete ilişkin karar düzeltme isteğinin ise yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.