Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4114 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20490 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Espiye Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :11.06.2013 NUMARASI :Esas no:2013/62 Karar no:2013/304 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalının yokluğunda hüküm kurulmuştur. Davacı, dava dilekçesinde davalının adresini göstermiş, bu adrese tebligat çıkarılmamış, davalı adına "yerleşim yeri adresi" yazılmak suretiyle çıkarılmış bulunan tebligat ise "görümcesine" tebliğ edilmiştir. Ön inceleme duruşmasına çağrıya ilişkin davetiye de, davalının yerleşim yeri adresinde (adresin mernis adresi olduğu zikredilmek suretiyle) Tebligat Kanununun 21. maddesinde gösterilen usule göre tebliğ edilmiştir. Aslolan, tebligatın, tebligat yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılmasıdır. (Teb.k.m.10/1) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. (Teb.k.10/2) Bu düzenlemeden çıkan sonuç şudur. Muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi ve tebligatın buraya yapılabilmesi için, dava dikekçesinde davacının bildirdiği davalıya ait adresin tebligata elverişli bulunmadığının anlaşılması veya bu adreste tebligat yapılamamış olması gerekmektedir. Bu bakımdan öncelikle davalının dava dilekçesinde gösterilen adresine tebligat çıkarılmalı, bu tebligattan netice alınamaz ise, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine başvurulmalıdır. Dava dilekçesinde gösterilen adrese tebligat çıkartılmadan, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat çıkartılması ve bu adreste tebliğ yoluna gidilmesi, tebligatı usulsüz kılar. Bu durum davalının savunma hakkını kısıtlayan (HMK.md.27) önemli bir usul hatasıdır. Bu husus nazara alınmadan davalının yokluğunda hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.